Uzmanlardan tercih önerileri: Önceliğiniz istek olmalı

Haberler >>

Uzmanlardan tercih önerileri: Önceliğiniz istek olmalı

www.aydinlik.com.tr 01.08.2022

Uzmanlar, yükseköğretim kurumları tercihleri ile ilgili adayları uyardı: ‘Önemli olan isteğiniz, kayıt yaptırmayacağınız hiçbir programı yazmayın. Sonraki sene okul puanınız kırılmasın. Tercih listesinde başarı sıralamasına dikkat edin’

SİMAY GÜLSÜN

Üniversite yerleştirmeleri için 5 Ağustos 2022’de bitecek olan tercih döneminin tam ortasındayız. Bu sene Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)’nda baraj kalktı, sıralamalar kaydı ve puanlarda yığılma oldu. Adaylar telaşlı, tercih yaparken zorlanıyor. Eğitim uzmanları, sistemde olan değişikliğin getirilerini, tercih yaparken dikkat edilmesi gerekenleri bir bir anlattı. Uzmanlar, tercih listesi oluşturulurken mutlaka bir uzmana danışılması gerektiğini vurgularken, adaylara tercihleri için ipuçları verdi.

SIRAYLA YERLEŞTİRİLİYOR

Eğitim Uzmanı Yalın Kaya, adayların tercih eğiliminde bir değişiklik olmadığı sürece üniversitelerin sıralamalarında bir kayma olmayacağını söyledi. Kaya, ÖSYM’nin üniversite yerleşimlerini nasıl yaptığını anlattı: “Merkezi yerleştirme dediğimiz sistemde, Türkiye’de ilk olarak okul birincileri yerleştirilir. Eğer bu öğrenciler, birincilik kontenjanından bir yere girememişse, genel kontenjandaki yerine iade ediliyor. Sonra genel kontenjan yerleştirilmeye başlanıyor. Sistem, en yüksek puanlı ilk adaya gidiyor ve ilk tercihine otomatik yerleştiriyor. Sistemde sıra örneğin bin 500’ncü adaya geldiğinde, ilk tercihine bakılıyor, orası dolduysa ikinci tercihe geçiliyor. O da olmazsa tercih listesinde boşluk buluna kadar ilerliyor. Tercih işlemi yapan bütün adaylar bitene kadar işlem bu şekilde devam ediyor.”

‘KAYIT OLMAYACAĞINIZ
PROGRAMI YAZMAYIN’

Kaya, tercih sıralamasının nasıl olması gerektiğini ise şöyle açıkladı: “İlk beş tercihin yüzde 30-40 civarında adayın sıralamasından yukarı doğru yazılması gerekir. Yani 100 bindeki aday, 60-70 binden başlayıp 100 bine kadar beş veya altı tercih yapmalı. Son tercih kısmında ise, kendi sıralamasından iki kat aşağı doğru yani 200 binden daha geriye doğru 4 civarı tercih yapılmalı. Arada kalan kısma, gerçekçi tercihlerden bir havuz oluşturulmalı. Bu üç parsel içindeki sıralamaları da tamamen kendi isteklerine göre düzenlemeleri önemli. Mesela 60 bin ile 100 bin arasında 5 program belirlendiğinde, grup içinde en yüksek puanlı olanı değil de, en çok istenilen programı en üste yazmak gerekiyor. Öğrencilerin, okumayacağı ve bir sonraki seneye kayıt olmayacakları hiçbir programı yazmamaları lazım. Çünkü sonraki sene, ÖSYM tarafından yerleştirilirlerse kayıt olmasalar bile, okul puanları yarı yarıya kırılır.”

ADAY BOL KONTENJAN YOK

Eğitim Uzmanı Cihat Şener ise, barajın kalkmasının yığılma için bir neden olmadığını, belli bir sıralamanın altında kalan öğrencilerin, tercih yapsalar da yapmasalar da açıkta kalacaklarını söyledi. Şener, “Sınava 3 milyonu aşkın aday girdi, üniversitelerimizin kontenjanı 800 binlerde. Buna rağmen, üniversitelerden bazıları dolmuyorsa bunun nedeni baraj değil. Çünkü 800 binin içerisinde, devlet tarafından finanse edilen, öğrencinin para ödemediği kontenjan, 400-450 bin civarında.” dedi.

Barajın kalkmasının kazanmayı kolaylaştırdığı anlamına gelmediğini ifade eden Şener, şunları söyledi: “Bu durum ancak öğrenci bulmakta güçlük çeken bazı üniversitelerin işine yarayabilir. Bir de parası olan, eskiden bir milyona girememiş, iki milyonuncu olan öğrenciye yarar. Bu öğrenci, eskiden baraj olduğu için bir vakıf üniversitesine gidemiyordu, şimdi parasını ödeyip okula gidebilecek. Son bir milyondaki çocuklara, doğru dürüst eğitim veremiyoruz. Bu çocukların matematikte, toplama çıkartma seviyelerinde ciddi sıkıntıları var. Nüfus çoğalınca tedbir almazsanız, bu geleceğin dinamiti olarak toplumun karşısına çıkar. Önde gelen, çok tercih edilen vakıf üniversiteleri için değişen bir şey yok. Onlar ilk 20 bin, en fazla 100 binden öğrenci alıyorlardı zaten.”

Öğrencilerin tercih yaparken “Benden ne olur?” sorusunu kendilerine sormalarını isteyen Şener, “İyi bir matematik, fen puanın var ve 20 bininci olmuşsun. Bir sürü üniversite seni istiyor, asıl sen hangisini istiyorsun. Öncelikle öğrencilerin kendini tanıması gerekiyor. Fen puanın iyi diye mühendislik seçebilirsin ama içinde de işletme yatıyordur.” dedi.

HUKUK İSTEYENLER DİKKAT

Eğitim Uzmanı Cihan Yeşilyurt, bu sene yapılacak tercihlerde çok daha dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi. Yeşilyurt, hazırladığı raporda “Değişkenler çok fazla ve baraj kalktığı için puanı hesaplanan her adayın tercih yapma hakkı bulunuyor. Adaylara beklediklerinin çok daha üzerinde düşük başarı sıraları geldi.” ifadelerini kullandı.

Cihan Yeşilyurt, hukuk fakültelerini tercih edeceklere uyarıda bulundu: “Bu yıl gerek TYT’de gerekse AYT’de matematik testinin kolay olması ve TYT’de sürenin artması nedeni ile eşit ağırlıklı öğrenciler matematik ve diğer testlerde daha fazla soru yanıtladılar. Dolayısıyla Hukuk Fakültesini tercih edecekler çok dikkatli olmalılar. Hukuk başarı sıralarının yükseleceğini düşünüyorum. O yüzden benim sıram 60 bin 70 binlik Hukuk Fakültesi’ne kesin girerim diye düşünmemeliler.”

SÜRPRİZ DAĞILIMLAR OLABİLİR

Bu senenin üniversite yerleştirmelerinde, ülke durumundan dolayı geçen senelere göre farklılıklar görebileceğimize işaret eden Yeşilyurt şu açıklamalarda bulundu:
“Ülkemizdeki ekonomik krizi çoğu aile yaşıyor. Vakıf üniversitesi tercih edecek adayların, üniversitelerin tercih burslarını ve barınma olanaklarını göz önünde bulunduracağını, önümüzdeki yıl da bu maliyetlerin katlanarak artacağını göz önüne alacaklarını düşünüyorum. Dolayısıyla vakıf üniversitelerinin doluluk oranlarında geçen yıllara göre çok daha fazla değişmeler olacaktır. Özellikle Anadolu’daki şehirlerden İstanbul gibi büyük şehirlere gelecek öğrencilerin belki de yaşadıkları illerdeki devlet üniversitelerini tercih etme oranları artacaktır.

“Baraj olmadığı için daha çok 4 yıllık lisans programlarına ilginin olacağını, 2 yıllık ön lisans programlarında Bilgisayar Programcılığı, Sağlıkla ilgili programlar gibi birkaç bölüm hariç, büyük kontenjan boşlukları olacağını düşünüyorum.”

TERCİHİN ÜÇ ANAHTARI:
İSTEK, SIRALAMA, KONTENJAN

Eğitim uzmanı Cihan Yeşilyurt, hazırladığı raporda tercih yaparken dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı. Raporda yazılanlar şu şekilde:
– Adayların istemediği bir bölüm kesinlikle listeye eklenmemeli.
– Tercihler istek sırasına göre yapılmalı. Örneğin aday 18 binden alan bir bölümü daha çok istiyorsa 14 binden alan bir bölümün üzerine yazabilir.
– Programlarda son iki yılın kontenjanlarına da dikkat edilmeli. Örneğin 2021’de 100 kontenjanı olan bir bölüm 2022’de 80 kontenjana düştüyse buranın başarı sırasının yükseleceği yorumu yapılabilir.
– Adaylara yükseköğretim programlarının özel koşullarını okumaları gerektiği mutlaka söylenmeli.
– Geçmiş yıllarda genellikle başarı sırasının yüzde 50 üstünden tercihleri oluşturmaya başlanmasını ve yüzde 100’ün de altına kadar inilmesini öneriyorduk. Bu yıl yapılması gereken ise her puan türünde çok üstten ve çok alttan tercih listesi oluşturmak. Örneğin 100 bininci bir adaya 20-30 binlerden listesini oluşturmaya başlamasını ve 200 binlerin de altına inmesini söylemeliyiz. Her puan türü için geçerli bir strateji bu şekilde olmalı. Geniş bir tercih aralığı adayları sürprizlere karşı koruyacak ve belki de avantaj sağlayacaktır.