Konu çalışmak mı önemli soru çözmek mi?
www.kolaykampus.com 29.12.2022
Konu çalışmak öğrencilere zor gelir. Kitabı ya da defteri açacaksınız, okuyacaksınız, sayısal ders çalışıyorsanız formülleri teker teker yazıp işlem yapacaksınız. Öğrencilerin büyük bir çoğunluğu bu yöntemi izlemek yerine kolay olanı seçip, soru çözerek çalışmayı tercih ediyorlar.
Gerçekten de konu çalışmak insanın enerjisini alan bir iş. Konuyu bilmeden soru çözmek öğrenme hissi yaratsa da enerjinin boşa harcanmasından başka bir şey de değil.
Sınavda çıkan soruları incelediğimizde soruların çeşitli düzeylerde olduğunu görürüz. Bazı sorular çok kolayken bazıları orta ve üst zorluk düzeyinde olur. Sorular ister kolay isterse orta düzeyde olsun konunun ayrıntısını bilmeden çözüme ulaşmak zor, özellikle üst düzey sorular için bu neredeyse imkânsız.
Sınavda çıkan öyle sorular vardır ki konuyu bilmeden kalem dahi oynatamazsınız. Bir de öyle sorular sorulur ki tek bir formülle ya da bilgiyle rahatlıkla çözüme ulaşabilirsiniz.
Öğrencilerimizin düştüğü bir hata da geçmiş yılların sınav sorularının kendilerine çok kolay geldiğini söylemeleri. Yıl içerisinde kursta ve okulda geçmiş yılların soruları incelenerek yeni sorular hazırlandığı için ve öğrenciler de benzer sorulardan çok sayıda çözdükleri için geçmiş yılların sorularını çözerken zorlanmıyorlar. Oysa soru biraz farklı bir tarzda geldiğinde, değişik bir bilgi istendiğinde çözüme ulaşamıyorlar. Burada da konuyu bilmek ön plana çıkıyor. Çünkü konuya hâkim olan öğrenci soru nasıl gelirse gelsin çözüme ulaşıyor.
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi konu çalışmak, okumak, gerektiğinde yazmak insanın enerjisini alan bir durum olsa da sınavda başarılı olmak için olmazsa olmaz bir kural. Öncelik, konuyu öğrenip ardından konuyla ilgili testlerin çözülmesinde olmalı.
Günde kaç soru çözülmeli?
Sınava hazırlanan öğrenciler soru çözmeyle ilgili şehir efsaneleri niteliğinde bazı sözleri mutlaka duyarlar. Öğrencilerin kurstaki ya da okuldaki rehber öğretmenlerine “Hocam falanca kursta günde 600 soru çözdürüyorlarmış.” ya da “Türkiye 1’incisi günde 1000 soru çözmüş.” gibisinden cümleler kurduklarına şahit olunur.
Gerçekten de günde 600 soru çözmek mümkün mü? Mümkün olsa da bu sağlıklı mı? İsterseniz kabaca bir hesap yapalım. Her soru için 1 dakika süre ayrılsa -ki bu oldukça iyimser bir tahmin, soru çözerken adaylar genellikle daha çok zaman harcar- 600 soru, 600 dakika eder. Bu da günün en az 10 saatini soru çözmeyle geçirmek demek.
Bir öğrencinin hiç ara vermeden çalışmasının imkânsız olduğunu düşünürsek bu kadar soru çözümü için her gün en az 14-15 saat zaman ayırmak gerekir.
Önerim, sağdan soldan duyduğunuz söylentilere inanmamanız ve kendi yapınıza uygun bir program dâhilinde konu çalışarak soru çözmeniz. Her birey günde kaç soru çözeceğine kendisi karar vermeli. Bazı konular var ki 30 soru çözerek konuyu pekiştirmek mümkün, bazı konular için 300 soru bile yeterli değil. Ayrıca sadece soru çözmek değil, çözülemeyen soruların da üzerine gidip mutlaka çözümlerinin yaptırılması öğrenmeyi kalıcı hâle getirir.