Madde madde barajsız YKS

Haberler >>

Madde madde barajsız YKS

www.hurriyet.com.tr 13.02.2021

YÖK, üniversite sınavlarında uygulanan 150 ve 180 puanlık barajı kaldırdı ve bazı yeniliklere gitti. Peki barajın kaldırılması ne anlama geliyor? Bir bölüme girmek için kaç net yapmak gerekiyor. İşte üniversite sınavında yeni sistemin detayları:

1 MİLYON ADAYA TERCİH ŞANSI

– Daha önceki yıllarda Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) ilk basamağı olan Temel Yeterlik Sınavı’nda (TYT) ön lisans ve lisans için 150 puan şartı vardı. Bu barajın kalkmasıyla yaklaşık 1 milyon öğrencinin tercih yapma hakkı doğuyor. Yani geçen yıl sınava giren yaklaşık 2.5 milyon öğrenciden elenen 1 milyon civarında adayın, bu sistem olsaydı 2’nci basamak olan Alan Yeterlilik Sınavı’na (AYT) Baraj şartı olmadan girebilme ve belki de bir üniversiteyi kazanabilme şansı olacaktı.

YERLEŞMEK İÇİN 8-9 NET YETECEK

– TYT’de belirleyici olan Türkçe ya da matematik testlerinde, öğrencilerin diğer testlerinin geçerli olup puan hesaplamasının yapılabilmesi için yarım nete ihtiyacı var. Bu iki testten birinden yarım net çıkaramayanın puanları hesaplanmıyordu. Şimdi baraj kalktı. Ancak, yine de TYT’de öğrencilerin puan hesaplarının yapılabilmesi için Türkçe ya da matematik testinden yarım net alması gerekiyor. Eğer yarım net alamaz da sıfır veya eksiye düşerse öğrencinin diğer testleri hesaplanmıyor. Bu kural şimdi de geçerli. Adaylar, önceki yıllarda olduğu gibi sınav puanına ortaöğretim başarı puanına eklenerek oluşacak yerleştirme puanıyla, puan üstünlüğüne göre yerleşme imkanı elde edecek. Ama bir adayın önceki yıllarda yerleşebilmesi için 14-15 net yapması gerekiyordu. Barajı geçebilmek için TYT’de gereken 14-15 net yerine bu sene öğrenciler 8-9 net ile yerleşebilecek.

BAZI BÖLÜMLER DAHA ÇOK SEÇİLECEK

– Geçmiş yıllarda özellikle İktisadi ve İdari Bilimler alanlarında pek de tercih edilmeyen çalışma ekonomisi, maliye, kamu yönetimi, siyaset bilimi ve sosyoloji gibi bölümlerin doluluk oranının bu kararla artması bekleniyor.

KONTENJANLAR DOLACAK

– Vakıf üniversiteleri son yıllarda kontenjanlarını doldurmakta sıkıntı yaşıyordu. Özellikle tercih sıkıntısı yaşanan bazı bölümler, artık öğrenciler tarafından üniversiteli olabilmek için tercih edilebilir olacak. Bu da en çok vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını etkileyecek.

30 DAKİKA EK SÜRE GELDİ

– Sınav süresi her yıl tartışılıyordu. Öğrenciler sınav sonrasında zamanın yetmediğine yönelik eleştiriler getiriyordu. YÖK, YKS’nin ilk aşaması olan TYT’de 135 dakika olan sınav süresini 30 dakika daha arttırarak 165 dakikaya çıkardı.

UZMANLAR NE DEDİ?

ÇOK TERCİH EDİLEN BÖLÜMLERİ ETKİLEMEZ

Salim Ünsal (Eğitim uzmanı): Önceki yıllarda kontenjanını dolduran programlarda bir değişiklik yaşanmaz. Tercih hakkı elde edecek yeni kitle bu bölümlere yerleşmekte yine zorlanır. Ancak boş kontenjan sayıları minimize bir düzeye inebilir. Lisans programlarına yerleşme oranları, önlisans oranlarından daha fazla olabilir.

BARAJIN KALKMASI DOĞRU BİR KARAR

Onur Soğuk (Eğitimci): Üniversitelerde yeterli kontenjan var. Öğrenciler barajı geçemediği için vakıf ve devlet üniversitelerinde boşluk oldu. Ek tercih dönemiyle aslında amaç boş kontenjanları kapatmaktı. Bu kadar kontenjanın boş kaldığı bir ortamda, barajın kaldırılması bence çok doğru bir karar oldu.

SÜRENİN UZAMASI STRESİ AZALTIR

Cihan Yeşilyurt (Fen Bilimleri Eğitim Kurumları): TYT’de sürenin uzatılması adaylar için olumlu. Özellikle TYT sorularının uzun metinler olması adayları zaman açısından zorluyordu. 120 sorunun tamamını yapan çok az öğrenci grubu oluyordu. Şimdi süre yetişmeme stresi olmayacak. Ancak bu da öğrencileri rehavete itmemeli.

BİR NET YAPAMAYAN KAZANSA DA BİTİREMEZ

Prof. Dr. Burhanettin Dönmez (Başkent Üniversitesi): Bir net yapamayan öğrencinin üniversiteli olması doğru değil. Kazansa bile okuyamaz, okusa bile istihdam edilemez. İnsanı mutsuz etmeye gerek yok. Üniversite iş kapısı olarak algılanmamalı. Teknik eleman, ara eleman istiyorsanız sınavsız girebilecekleri meslek yüksek okulları var.

İSTİHDAMA KATKISI OLMAZ

Selçuk Pehlivanoğlu (Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı): Bu kararın mezunların istihdamına katkısı olmayacak. Yükseköğretim öğrencilerin oyalanacağı bir yer değildir. Herkesi üniversite mezunu yapmak zorunda değilsiniz ancak herkesin refahını sağlayacak düzeni kurmanız gerekir.

Prof. Dr. Erhan Erkut (MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı):
TYT ve AYT’deki baraj kaldırma kararını popülist bir adım olarak değerlendiriyorum. Üniversiteye girmek için bir taban yeterlilik seviyesi gerekli. Bu lise bitirme sınavı da olabilir, üniversite sınavında baraj da olabilir—ikisi de yok! Şu anda 0,5 net yapan bir aday bazı bölümlere girebilecek. Bu gence üniversitede ne verebilir? Liseden bile mezun olmaması gereken öğrenciyi üniversitede geleceğe hazırlamak mümkün değil. Bu öğrencinin üniversiteye değil farklı kariyer tercihlerine yönlendirilmesi gerekli. Şu anda temel okuryazarlıklara sahip olmayan bir öğrenci liseden mezun olabiliyor. Şimdi bu öğrenciye üniversite kapısını açarak hem bu öğrenciye hem de aynı sınıfta olacak olanlara haksızlık yapıyor olacağız. Bu durumda üniversite bitirenlere yetkinlik sınavı yapılması şart oldu. Eğer kontenjanlar, alan barajı olmayan alanlarda artarsa sadece işsizliğin 4 yıl ertelenmesi sağlanacak. Bugün maalesef geleceğin ihtiyaçlarını gözetmeden yapılan yanlış kontenjan planlaması nedeniyle 1.5 milyona yakın üniversiteli işsiz gencimiz var, bu sayının artması ülkeye zarar verir. Bilinçli vakıf üniversitelerinin kontenjanlarını artırmayacağını, YÖK’ün de talebin düşük olduğu alanlarda kontenjan artışı taleplerini geri çevireceğini ümit ediyorum.

Sebahat Başusta (Bilfen Liseleri Rehberlik Bölüm Başkanı):
YÖK tarafından alınan bu kararları olumlu olarak değerlendiriyoruz. Üniversitelerin açıkta kalan kontenjanlarının doluluğunu bir miktar  artıracaktır. Şimdilik 2022 YKS’ye kaç kişinin başvuracağını bilmiyoruz, aşağı yukarı geçmiş yıllara bakarak 2,5 milyonun üstünde olması beklenebilir. Bu adayların hepsinin tercih yapmak için puanı hesaplansa bile örgün öğretimde sınırlı kontenjan olduğunu unutmayalım. Geçen yıl lisans 468 bin 888, önlisans 389 bin 228 olmak üzere toplamda 858 bin 116 kontenjan açıklanmıştı. İlk yerleştirme sonunda 169 bin 399 boş kontenjan kalmıştı. Yani açıklanan kontenjanın örgün öğretim için yüzde 80 ‘i dolmuştu. Bu yıl bu oranın biraz daha artabileceği düşünülebilir. Öte yandan yerleştirme sayısının tüm sınava giren aday sayısına oranına bakarsak  2021 YKS’ye 2 milyon 426 bin 554 aday girmiş, ilk yerleştirme sonucunda 688 bin 727 aday örgün öğretime, 126 bin 648 aday açık öğretim fakültelerine olmak üzere 815 bin 375 aday üniversite programlarına yerleştirilmiştir. Bu da yüzde 33’lük gibi bir oran demektir. Bu oran bu yıl önemli bir fark yaratacak kadar değişmeyebilir. Ancak henüz bu yıl üniversite kontenjanlarının ne kadar olacağını da YKS’ye girecek aday sayısını da bilmiyoruz. Bunlar geçmiş yıllara bakarak yaptığımız çıkarımlar. Ancak şunu net söyleyebiliriz tüm kontenjanların toplamı sınava giren öğrenci sayısından az olduğu müddetçe ve sayılar geçmiş yıllara benzer olursa yerleşemeyen öğrenci çoğunlukta olacaktır. TYT’de sınav süresinin 30 dakika artırılması, sınavın soru sayısı ve soru yapısına göre yerinde bir karar olduğunu düşünüyoruz. Sınavı yetiştirmeyi stres haline getiren adaylar için de üzerlerindeki baskıyı azaltacaktır. Ama adaylar yine de bu sınava hazırlanırken uygun test tekniklerini kullanmayı öğrenmeli ve test çözerken süre tutmayı sürdürmeli.