TYT ve AYT’ye girecek üniversite adaylarına uzmanlardan uyarılar
www.cumhuriyet.com.tr 02.06.2019
Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ilk oturumu Temel Yeterlilik Testi (TYT) 15 Haziran’da, ikinci oturumu Alan Yeterlilik Testleri (AYT) ve üçüncü oturumu Yabancı Dil Testi (YDT) 16 Haziran’da yapılacak.
Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt sayısal derslerde öğrencilerin en çok yaptıkları hataları sıraladı:
MATEMATİK: Öğrencilerin sınavda hata yapmalarına neden olan temel etken o soruya ait konunun iyi öğrenilip kavranılmamasıdır. Özellikle soru; analiz-sentez düzeyinde ise ne yapacağını bilemeyen öğrenci heyecanlanarak hata yapmaya başlar ve sonra gelen sorularda bu durum devam eder. Bu durumu aşmanın en optimum yolu konulara hâkim olmaktır, bu da öğrenciye güven verir. Ancak fazla güvenin, nasılsa yaparıma kaymaması gerekir, çünkü dikkat eksikliği doğurabilir. Onun için her soru ciddiye alınmalıdır. Bunun dışındaki bazı hatalar aritmetiksel işlem hatalarıdır. Bu da genellikle hızlı çözme isteğinden kaynaklanır.
GEOMETRİ:Geometri dersi bilgi sahibi olmanın yanında görmeyi de gerektiren bir derstir. Bu özelliği kazanmanın yolu ise daha çok soru çözerek farklı bakış açıları geliştirmekle mümkündür.
Soruyu çok çabuk ve anlamadan okumak hatta okumayı üstün körü yapıp çözmeye geçmek geometri testinde hata yapmaya neden olur. Dolayısıyla soru gerekli şekilde okunmalıdır. Sınav taktiği ve stratejisi oluşturulmalı, örneğin bir soruda gereğinden fazla zaman harcanmamalı, takılıp kalınmamalı geçilmeli ve sonraya bırakılmalıdır.
FİZİK: Fizik soruları genel olarak lise müfredatını tam anlamıyla kapsayan bilgi sorularından oluşur. Dolayısı ile hangi bilgiyi unuttuğunuzu bulup çıkarmanız gerekmekte.
Hata yapma riskinizi en aza indirmek için; sınav anında soruları çok dikkatli okumalısınız, soru ve şekil arasındaki bağlantıyı soruyu okurken kurarak hem zaman kazanmalı hem de istenen bilgiye nasıl ulaşabileceğinizi düşünmelisiniz. Sorularda altı çizili sözcüklere dikkat etmelisiniz. Bazı sorular gerçekten çok kolay olacaktır. Bu sorularda bir bit yeniği aramayınız.
KİMYA: Sınav şartları içinde öğrencinin hata yaptığı soru türü değişse de, bilgiyi yorumlama ve bilgi transferi yapma konusunda hata oranı artmaktadır.Ayrıca soruyu doğru okumamaktan kaynaklanan hatalar çoğunlukta.
Soruyu yarısına kadar okumak yapılan hatalardan bir diğeri. Öğrenci soruyu okuduktan sonra 1-2 saniye durmalı ve işlemi sakin yapmalı. “Çabuk olmalıyım”, “hızlı çözmeliyim” dediğinde hata ‘yapma oranı artmaktadır.
Her ders, her konu, her soru kendi içinde dikkat gerektirir. Soruyu küçümsememek gerektiği gibi büyütmemek de gerekir. Dikkat edilmediğinde en basit konunun en basit sorusunda hata yapılabilir. Sakin olmak, kendine güvenmek, değerinin farkında olmak, soruyu okuduğunda çözmeye başlamadan 1-2 saniye soruyu özümsemek, soruyu küçümsememek ya da çok büyütmemek, soruyla zıtlaşmamak da istenilen başarıya ulaşmak için çok önemlidir.
BİYOLOJİ:Öğrencilerin hata yaptığı sorular değişkenlik gösterebilir. Fakat bilginin yorumlandığı sorular, birden fazla konuya ait bilgiyi içeren sorular ve grafik yorumlama soruları genellikle hata yapılan soru türleridir. Biyolojinin her konusundan üniversite sınavında soru gelebilir. Bu nedenle öğrenciler tüm biyoloji konularındaki önemli ayrıntıları sınava girmeden önce son kez tekrar etmeliler.
Öğrencilerin sınavda hata yapmamak için öncelikle soruları dikkatli okumaları gerekir. Dikkatli okumadan, doğru yorumlamadan soruları çözmeye başlamalarının hataları da beraberinde getireceğini unutmamaları gerekir.
Tatil yok, çalışma var
İstanbul Okan Üniversitesi aday ilişkileri müdürü ve eğitim uzmanı Servet Gülsün Şirin, adaylara tatil yerine çalışma planı yapmalarını önererek “YKS’ye girecek arkadaşlarıma tatil yok. Bu süreci bir tatil gibi algılamasınlar. Bu 9 günlük süreç onlar için çok önemli” dedi.
Son iki haftanın önemine dikkat çeken Şirin, şu önerilerde bulundu:
“Her gün bir tane fazla net yapabilmek 15 gün içerisinde 15 tane fazla net yapabilmek anlamına gelir. Bu da onları ileriye taşır. O yüzden, ‘Sınava iki hafta kaldı. Ben zaten istediğim noktada değilim’ demesinler. Hâlâ yapabilecekleri şeyler var ve yapmaya devam etsinler. Uykularına dikkat etsinler. İkinci olarak düzenli beslenmeliler. Protein ağırlıklı, karbonhidratı düşük besinler yesinler. Üçüncü olarak, olmamış sınavla, sonuçla, puanla ilgili konuşmaktan uzak dursunlar. Şu anda onlara odaklanmasınlar. Her gün mutlaka deneme çözsünler. Denemeyi çözdükten sonra da yanlışlarına ve çözemedikleri sorulara baksınlar.”
Analitik düşünün
Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, “Eskiden olduğu gibi temel konuları çalışmak orta düzey bir puan aralığında başarılı olmayı sağlasa da daha yüksek puan aralıklarına sahip olabilmek için okuma becerisi ve analitik düşünme becerisi ayırıcı özellikler oldu” dedi. |
Sınav kaygısının adayın başarısını engelleyecek düzeyde olmaması gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Coşkun’un önerileri şöyle: |
Savaş ve kaç |
“Sınava ya da başarıya ilişkin olumsuz düşünceleri ortadan kaldırmak gerçek performansın ortaya konmasını kolaylaştıracaktır. Beynimiz kaygı ile başa çıkmak için çeşitli mekanizmalara sahiptir. Bunların başında ‘savaş ya da kaç’ gelir. Bu nedenle sınav esnasında gereğinden fazla kaygılanmak mide bulanması, baş dönmesi vb. fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra dikkatin dağılması, odaklanamama gibi olumsuzluklarla sonuçlanır. Adaylar sınavda sadece sorulara odaklanmalı. Sınav öncesini ve sonrasını sınava taşımak adayın kaygı düzeyini artırmak dışında bir işe yaramayacaktır. |
Adaylar sınava gereğinden fazla anlam yüklememeli. Sınava ilişkin başarı durumu ile yaşam başarısı arasında mükemmel bir ilişki yoktur. Bu ne demek? Yani bir sınavda çok başarılı ya da başarısız olmamız bizi başarılı ya da başarısız birisi yapmaz. Biz akademik özelliklerimizin yanı sıra sosyal ve manevi özelliklerimizle bir bütünüz. Yaşam başarısı bu bütünün sağlıklı işleyebilmesiyle mümkün olabilir. Bu nedenle adaylar bir sınava çok fazla anlam yükleyip özgüvenlerini zedelememeliler.” |